6 Mart 2018 Salı

ALBERT EİNSTEİN'IN ATEİZMİ REDDEDİŞİNİN VE YARATICI'YA İNANMASININ 10 KESİN DELİLİ


 Tarihi incelediğimizde, dünyanın en zeki insanlarının, bilime ve sanata en büyük katkıları olan insanların hep Allah’a inanan insanlar olduklarını görürüz. Bu açık gerçekten ciddi anlamda rahatsız olan bilim düşmanı pek çok ateist, bunları örtbas edebilmek için çeşitli çarpıtmalara ve çabalara girişirler. Ancak su tersine akmaz; aklın ve bilimin kaynağının Yaratıcı'ya inanmak olduğu gerçeğinin delilleri örtbas edilemez, gerçek sonunda mutlaka ortaya çıkar.

 
Bu yazıda 20. yüzyılın en büyük bilim insanı olarak kabul edilen Einstein’ın, kâinatı yaratan bir Yaratıcı’ya güçlü imanı olan bir insan olduğunun, ateizmi kesin bir şekilde reddetmesinin ve bilimin ve gelişiminin kaynağının sadece din olduğunu kabul etmesinin kaynakları ile beraber derlediğim şekilde çok açık delillerini bulacaksınız.


 DELİL 1- Pek çok bilim insanının da kitaplarında aktardığı Einstein’ın buradaki ifadesi, hem Tanrı’ya şüphesiz bir şekilde inandığını, hem de aslında bütün bilimsel çalışmalarının amacının Tanrı’nın yaratmasını anlama isteği olduğunu ortaya koymaktadır;
 "Tanrı dünyayı nasıl yarattı bilmek istiyorum. Şu ya da bu olgu, şu veya bu öğeyle ilgilenmiyorum. Tanrı'nın düşüncesini anlamak istiyorum, gerisi sadece teferruat."
Kaynaklar; (Esther Salaman tarafından yazılan konuşma derlemeleri "A Talk With Einstein", The Listener 54, 1955, pp. 370-371)
{Albert Einstein’dan alıntı, Timothy Ferris, Coming of Age in the Milky Way (New York: Morrow, 1988), 177.}

 DELİL 2- Einstein, buradaki sözünde de kendisinin Tanrı’ya inanmasından rahatsız olan ateistlerin yanıtlarına cevap vermiş oluyor. Açıkça ateist olmadığını ve evrenin tümünü Tanrı olarak gören (Allah'ı tenzih ederiz) panteist inancı da kabul etmediğini ifade ediyor. Bir insanın ateist veya -saptırmaya çalışanların söylediği gibi- panteist olmaması tek bir anlama gelir; her şeye gücü yeten, zaman ve mekândan bağımsız, kâinatı yoktan var eden Yaratıcı’ya iman.
 Einstein, sözünün devamında evreni muazzam bilgi içeren bir kütüphaneye, onu inceleyen bilim insanını da bir çocuğa benzetmekte ve kitapların mutlaka bilinçli bir varlık tarafından yazıldığını anladığını belirtiyor:
 "Ben ateist değilim ve kendime panteist diyebileceğimi de düşünmüyorum. Aslında çok sayıda farklı dilde yazılmış yüzlerce kitapla dolu bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğa benziyoruz. Çocuk bu kitapları mutlaka birisinin yazmış olduğunu biliyordur ama bu kitapların nasıl yazıldığını bilmez."
(Kaynak; Einstein'ın arkadaşı Max Jammer'ın yazdığı 'Einstein ve Din' adlı kitap, s. 48)

 DELİL 3- Tanınmış bilim düşmanı ateist Richard Dawkins, Einstein’ın Allah’a inanmasından ciddi anlamda rahatsız olanların başında gelmektedir. Bu yüzden kitaplarında bu gerçeği örtbas edebilmek ve çarpıtabilmek için akıl almaz komik denemeler yapmakta ve zavallıca çırpınışlarıyla kendisini küçük düşürmektedir. Einstein’ın ateist olduğunu iddia ediyor ve böyle yaparak Einstein’ın ne ateist ne de panteist olduğu yönünde Delil 2’de verdiğim kesin ifadelerini örtbas etmiş oluyor. Bu oldukça ilginç çünkü Dawkins, Einstein'ın arkadaşı Max Jammer’dan sık sık alıntı yaparken, Jammer ve Einstein’ın kendi iddiasını çürütecek türden sayısız ifadesini atlamaktadır. Mesela Jammer kitabında şöyle diyor:
 "Einstein ateist olarak anılmaya sürekli karşı çıkmıştı. Mesela Prens Huberts ile yaptığı bir sohbette 'Beni asıl sinirlendiren şey, Tanrı'ya inanmayanların, kendi görüşlerini desteklemek için benden alıntı yapmalarıdır,' demişti. Einstein ateizmi reddediyordu."
(Kaynak; Jammer, Einstein ve Din, s.150)
 Farklı bir kaynaktan Einstein’ın bu sözüyle benzer bir açıklaması:
' 'Benim kendi sınırlı insan aklı ile bile idrak edebildiğim uzaydaki tüm bu bütünlüğüne rağmen, halen , Tanrı'nın olmadığını iddia edenler var. Beni bundan daha çok kızdıran husus ise, kendi görüşlerine destek olanlar beni alıntı getirmeleridir.''
(Kaynak: Clark, Ronald W. "Einstein: The Life and Times", New York: World Publishing Company, 1971, p. 425)

 DELİL 4- Özellikle Lawrence Krauss ve Richard Dawkins gibi mesleği ateistlik olan tanınmış kişiler ve ülkemizde bunları taklit etmeye çalışan bazı gerçek karşıtı ateist çevreler, Einstein gibi bir dahinin iman ettiğini ifade ettiği açık sözlerini asla ve asla olduğu gibi aktaramazlar. Öyle ki, bu kadar net bir gerçeği tümden reddedemedikleri için "aslında öyle demek istemedi, gelin ben size doğrusunu yorumlayayım" diyerek insanların zekası ile alay eden bir hâl içine düşmektedirler.
 California Üniversitesi'nden profesör Amir D. Aczel, Richard Dawkins'in ve diğer ateistlerin çarpıtmalarına cevap için yazdığı 'Bilim Tanrı'nın varlığını inkâr edebilir mi?' isimli kitabında bu konuyla ilgili şunları söylemektedir:
 "Tanrı'dan bahsettiği bir çok yazısı dikkate alındığında Krauss neye dayanarak Einstein'ın sözlerini sanki Einstein cahil ve ne dediğini bilmeyen biriymiş gibi yorumlamak cüretini gösteriyordu? Ama şüphesiz Krauss, Richard Dawkins'i taklit etmektedir. Dawkins görünüşe göre 20. yüzyılın en büyük zekasının Tanrı hakkındaki beyanlarından o kadar gözü korkmuş hissediyordu ki, kitabına Einstein'ın sözlerini bizim için yeniden yorumlayarak başlamak zorunda kaldı."
(Amir D. Aczel, 'Bilim Tanrı'nın varlığını inkâr edebilir mi?', Ka Kitap, 1. baskı, s. 91)

 4. delil ise Einstein’ın şu sözleri:
 “Gerçeği ve onun insan aklına eşsiz biçimde erişebilmesinin mantıklı yapısına duyulan bu inancı "din" kelimesinden daha iyi ifade edecek bir şey bulamadım. Bu inancın olmadığı yerde bilim, yavan bir süreç haline gelir."
{Albert Einstein, Lettres a Maurice Solovine reproduits en facsimile et traduits en francais (Paris: Gauthier-Vilars, 1956), 102-3.}
 Newsweek dergisinde aktarılan benzer ifadesi:
"Din duygusu ne zaman kaybolsa, bilim, ilhamı olmayan bir deneyciliğe dönüyor."
(Newsweek, 20 Temmuz 1998, s. 49)

 DELİL 5- Einstein, kâinatın tümüyle rastgeleliğe dayandığını iddia eden ateistlerin aksine, evrende üstün bir düzenin ve aklın hakim olduğunu şu sözleriyle ifade ediyor:
 “Bilimsel alandaki başarılı gelişmelerin yoğun deneyimini yaşamış olan herkes, mevcudiyette açığa çıkartılan rasyonellik karşısında derin bir huşu içerisindedir… Mevcudiyette vücut bulan aklın ihtişamı.”
{Albert Einstein, Ideas and Opinions, tercüme eden Sonja Bargmann (New York: Dell, 1973), 49.}

 DELİL 6- Yine Einstein’ın çeşitli konularda görüşlerini belirtmek için yazmış olduğu yazıların derlendiği kitap olan “Ideas and Opinions” dan bir alıntı:
 "Daha yüksek bir düzenin bütün bilimsel çalışmasının arkasında dünyanın mantıklı veya anlaşılabilir şekilde yaratılmış olduğuna dair, dini duyguya benzer, bir inanç olduğu kesindir."
(Einstein, Ideas and Opinions, 255.)

 DELİL 7- Einstein'ın, kendisine dini inançlarını sormak için yazan küçük bir kıza gönderdiği mektuptan:
 "Bilimle ciddi şekilde uğraşan herkes tabiat kanunlarında bir ruhun, insanlardan daha üstün bir ruhun olduğuna ikna olur. Bu yüzden bilimle uğraşmak, insanı dine götürür."
(Kaynak; Letter to a child who asked if scientists pray, January 24, 1936; Einstein Archive 42-601)

 DELİL 8- Einstein’ın "The World as I See It" kitabından sözleri:
 "Evrenle ilgili dini duygunun bilimsel araştırmaların en güçlü ve en soylu nedeni olduğu kanaatindeyim. Şüphesiz ki bu duyguyu, bilimsel zihniyeti ile ilk kuranlar en kuvvetli sezmişlerdi. Evrenin yapısını, bilimsel ve akılcı bir şekilde anlamak, insana en derin iman duygusu verir. Yıllarca mesai sonunda kavradıkları evren anlayışı, Kepler ve Newton'a böyle derin duygular vermiştir."
{Einstein, (Benim Gözümden Dünya) The World as I See It, Philosophical Library, New York, 1949, pp. 24 – 28}

 DELİL 9- Ideas and Opinions’tan alıntılanan sözü:
 "Bilimsel araştırmaların yalnız pratik alanında kalanlar, bu konuda her zaman her yerde yanlış açıklamalara düşmüşlerdir. Ancak hayatlarını tamamen bilimsel araştırmalara vermiş olanlarındır ki, bu seziş ve ilham, kalplerine dolar ve ancak bu çapta adamlardır ki, binbir güçlüğe rağmen bu aramalarına devam ederler. Onlar bu kuvveti din duygusundan alırlar."
(Albert Einstein, Ideas and Opinions, Crown Publishers, New York, 1954)

 DELİL 10- Bilimin kaynağının din olduğunu belirttiği bir sözü de şöyle:
 “İnsanın gerçek hedefini din belirler. Ancak hangi vasıtalara başvurulması gerektiği noktasında bilimin de söyleyeceği şeyler vardır. Bilim, gerçeği eksiksiz öğrenmek isteyenler tarafından şekillendirilip belli çerçevelere icra edilerek kurulur. Ama, temelde, bunun kaynağında da büyük ölçüde yine din vardır. Ben derin bir imana sahip olmayan herhangi bir bilim adamı düşünemiyorum.
 (Albert Einstein, Science, Philosophy, And Religion: A Symposium,- 1941, ch1)
Benzer sözü, John Clover Monsma’nın çalışmasından:
"Derin bir imana sahip olmayan gerçek bir bilim adamı düşünemiyorum. Bu durum şöyle ifade edilebilir: Dinsiz bir bilime inanmak imkansızdır." 
(John Clover Monsma, The Evidence Of God In Expanding Universe, s. 256)



Onur Mustafa Ezber / Sadece Kur'an'ın Talebesiyim